İster kadın ister erkek olsun burun yüzün en dikkat çeken bölgesi olarak kabul ediliyor. Uzun, kısa, yamuk, geniş ya da küçük burunlar sadece kişinin yüz görünüşünü bozmakla kalmıyor çoğu zaman fıkralara, esprilere konu olarak sosyal hayatı da olumsuz yönde etkiliyor. Oysa artık yeni teknolojilerle burun estetiği ameliyatı olmak için oldukça seçenek var.
Burun estetiği burun şeklinin estetik amaçlı olarak düzeltilme operasyonudur. Burun estetiği operasyonu yaptırmak için hem anatominin hem de ruhsal yapının olgunlaştığı kızlarda ortalama 18 yaş ve erkeklerde ortalama 19 yaş alt sınırdır. Ağır nefes sıkıntısı yaşayan gençlerde bu yaşı düşürmek mümkün ancak nefes sıkıntısı olmadığı taktirde operasyon ne kadar ertelenirse iyidir.
Burun operasyonu kararı ciddi bir karardır. Bu kararı vermek için tüm estetik operasyonlarda olduğu gibi aile desteği çok önemlidir.
Burun estetiğinde hedef; kişinin yüz hatları ile uyumlu, kişiye özel bir burun şekline kavuşmasını sağlarken aynı zamanda varsa nefes sıkıntısını da düzeltmektir. Başarılı bir burun operasyonu kişinin hem fiziki hem de ruhsal olarak rahatlamasına yardımcı olur.
Burun operasyonu yaptırmak isteyen kişilerin hekimleri ile ameliyat öncesi görüşmeleri çok önemlidir. Bu görüşmede kişi nasıl bir burun şekli istediğini anlatırken operasyonu yapacak olan doktor da onun için hangi burun şeklinin uygun olduğunu tasarlar. Burun operasyonu öncesi yapılan tasarımlar kişiye ameliyat sonrası onu nasıl bir burun şeklinin beklediğini yaklaşık olarak görmesini sağlar. Ameliyat sonrası oluşacak burun şeklinin üç boyutlu yüz maskesi (3D Avsar Mask) ile görülmesi, hem cerrahın operasyona hazırlanması açısından hem de hastanın yeni yapılacak burnu tahmin etmesini kolaylaştırması amacı ile önemlidir.
Burun operasyonları genel anestezi altında yapılır. Yaklaşık 2.5 saat sürer. Operasyondan sonra da hastanın ciddi bir ağrısı olmaz.
Normalde burun operasyonları burun ucunda kesinin olmasına göre açık ya da kapalı teknik olarak ikiye ayrılıyor. Mikro-rinoplastide endoskop yardımlı kapalı teknik kullanılmaktadır. Klasik kapalı rinoplastiden farkı ise, mikro-rinoplastide burun ucundan burun köküne kadar burun iç yapısı gözlemlenebiliyor ve açık teknik gibi burun ucu istenildiği şekilde şekillendiriliyorken kapalı teknik gibi de burun ucu kesilmemiş oluyor. Bu da burun ucunda izin oluşmasını önlüyor. Ameliyat sırasında oluşmuş burun şeklinin daha net değerlendirilmesini sağlarken ameliyat sonrası burun ucunda oluşabilecek sıkıntıları da minimalize etmiş oluyor. Aynı zaman da endoskop ameliyat sırasında burun iç yapılarını da yaklaşık 20 kat büyütme sağlayarak net birşekilde görmeyi sağlıyor. Kalite kontrol yüksek, zor burunlarda başarı artıyor ve 2., 3. operasyon gereksinimi sıfıra yaklaşıyor.
Mikromotor, tıpta plastik cerrahinin yanın da diş hekimliği, ortopedi, beyin cerrahisi gibi değişik alanlarda kullanılır. Dr. Yakup Avşar tarafından tasarlanan mikromotor uçları, burun kemiklerini keserek burun şeklinin verilmesini sağlar. Mikromotor uçları sayesinde kemiklerin üzerinde daha kontrollü-ince tabakalar şeklinde hareket yapılabildiği için ameliyat öncesi tasarlanan burun şekline kolayca ulaşılmış olur. Dünyada bir ilk olarak Dr. Yakup Avşar adına tanınan bu teknik, mikro-rinoplasti tekniğinin bir parçası.
Burun operasyonunda tampon kullanılmaması operasyon öncesi kişiyi psikolojik olarak son derece rahatlatır. Operasyondan sonra da burundan nefes alabilmek kendisini güvende hissetmesini sağlarken aynı zamanda hastanın tamponun yapabileceği rahatsızlık hissini yaşamamış olur ve tamponun çıkarken duyabileceği sıkıntıların da olmaması ameliyatın keyifli geçmesini sağlar. Eskiden endoskopinin olmadığı dönemde, tamponların konulması orta duvar mukozasının yapışması ve ayrıca kırılan kemik yapısının düşmemesi için kullanılıyordu, halbuki günümüzde endoskopi altında orta duvar mukozası eriyebilen dikişlerle çok daha güvenli bir şekilde fikse ediliyor ve çekiç kullanılmadığı için kemikler destabilize olmayıp tampon konulmasına gerek kalmıyor.
Hastalar için daha öncesinden burun estetiği ameliyatı olup istenen sonuca ulaşamadıkları durumlarda ikinci bir estetik burun operasyonu gerekebilir. Bu operasyonda geçirilmiş önceki ameliyatlar da burun içinde korunmuş olan kıkırdak ve kemik yapıların önemi büyüktür.
Revizyon operasyonları ilk kez burun operasyonuna göre daha da itinalı davranılması gereken operasyonlardır. Kullanılan teknoloji ve hekimin tecrübesi revizyon operasyonlarındaki başarıda önemlidir.
Revizyon operasyonlarına hazırlık, ameliyat süreleri ve iyileşme süreleri de yaklaşık olarak ilk kez burun operasyonu geçirme zamanları gibidir. Yine mikro-rinoplasti tekniği uygulanır, endoskopik kapalı yöntem kullanılır ve ameliyat sonrası tampon kullanılmaz.
Burun ameliyatı genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 2.5 saat sürer. Ameliyat sonrası fazla ağrı olmaz, ilk gün yüze soğuk uygulama yapılır. Hasta 1 gece hastanede kalıp ertesi gün eve döner. Ameliyattan 2-3 gün sonra hafif bir ödem (şişlik) ve morluk oluşabilir ki, bu da sonraki günlerde hızla geriler. Burun estetiği ameliyatından ortalama 5.-7. gün sonra burun üzerindeki plastik atel ve bantlar çıkarılır. Ameliyattan yaklaşık 5-7 gün hasta normal hayatına rahatlıkla dönebilir.
Ameliyattan sonraki 10-15.günlerde yürüyüş gibi fazla yorucu olmayan aktiviteler yapmakta fayda vardır. Ancak tempolu egzersiz ve yüzme gibi egzersizler ameliyattan 3 ya da 4 hafta sonrasına bırakılmalıdır. Gözlük kullanımına 3. ayda hafif çerçeveli bir gözlükle başlanabilir. Lens kullanan hastalar ise ameliyattan hemen sonra lenslerini kullanmaya başlayabilirler. Burunda travma yaratacak sporlara ve dalışa ise 2.aydan önce başlamamak gerekiyor. Burun şeklinin tam olarak oturması ortalama 3-6 ay olacaktır.
Bu teknolojiyi dünya üzerinde ilk defa kullanan Op. Dr. Yakup AVŞAR’dır ve şimdi dünyanın dört bir tarafında Avşar mask olarak kullanılmaktadır. Hastanın mevcut burnunun ve yüzünün taranması ile başlayan bu süreç, sonrasında 3 boyutlu bir şekil oluşturulması ile devam ediyor. Ortaya çıkan verinin bilgisayar ortamında işlenmesiyle de, hastanın yüzüne en uygun düşen burun formu oluşturuluyor. Tabii ki bu süreçte hastasının beklentilerine de kulak veren Yakup Avşar, 3D maske şeklinde bir çıktı alıyor ve bunu incelemesi için hastasına veriyor. Bu sayede hastanın ameliyat sonrasındaki yeni burnunu yakından incelemesi, dokunarak deneyimlemesi mümkün hale geliyor.
3D teknolojisini estetik cerrahi alanında burun ameliyatına uyarlayan Op. Dr. Yakup Avşar sayesinde kişiye özel çözümler getirme imkanı çok daha kolay hale geldi. Artık eskisi gibi standart burunlar yaptırmak istemeyen birçok kişi bu tekniği son derece olumlu bir gelişme olarak görüyor. Bu yöntem burun estetiği dışında yüz, çene, meme, popo ve bir çok estetik cerrahi operasyonda kullanılıyor.